45 binin üzerinde ölü, on binlerce yaralı, milyonlarca evsiz Filistinli | Gazze ateşkesi: Duyurulmasına 10 dakika kala varılan anlaşma
“`html
T24 Dış Haberler
İsrail ile Hamas arasında meydana gelen Gazze çatışmalarında, 15 Ocak’ta bir ateşkes ve rehine takası anlaşması sağlandı. Ancak, Kasım 2023’te başlayan ateşkes müzakerelerinin hız kazanması, özellikle Aralık ayı ortasından itibaren dikkat çekici bir gelişme oldu. Görüşmeler, Doha’da gerçekleştirilen iki katlı bir binada yapıldı ve süreç zaman zaman aksadı, yeni çabaların gerekli olduğu anlaşıldı. 20 Ocak’ta göreve başlayacak olan 47. ABD Başkanı Donald Trump‘ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve Joe Biden yönetiminin elçisi Brett McGurk, bu anlaşmanın ortaya çıkmasında önemli rol oynadılar. Anlaşmanın duyurulmasından yalnızca 10 dakika önce bile müzakerelerin sürdüğü bildirildi.
BBC, bu gizli müzakerelerin son günlerindeki gelişmeleri anlamak için tüm taraflarla konuştu. İddialara göre, İsrailli ve Hamaslı yetkililer asla yüz yüze gelmediler; onları ayıran bir kat bulundu. Anlaşmaya varılmasına saatler kala “ana oyuncular” o binada aktifti ve ortam oldukça hareketliydi.
Bir kaynağa göre, Katar Başbakanı’nın anlaşmayı duyurmak için hazırlandığı anda, son dakika hamleleri yapıldığı belirtildi. Kaynak, “Gerçekten de basın toplantısından 10 dakika öncesine kadar müzakere ediliyordu” şeklinde konuştu.
Uzun bir süreç
Joe Biden’ın geçtiğimiz Mayıs ayında Beyaz Saray’da sunduğu öneri ile 15 Ocak’ta ulaşan anlaşmanın çerçevesi büyük ölçüde benzerlik göstermekte. Aynı üç aşamalı strateji kullanılıyor ve İsrailli rehinelerin serbest bırakılması karşılığında bir ateşkes, Filistinli tutukluların salıverilmesi ve İsrail ordusunun Gazze’den kademeli olarak ayrılması öngörülüyor.
Ancak, görüşmelere dair kaynaklar, Aralık ortasında süreçteki değişiklik ve hız artışında fikir birliği sağlıyorlar.
İsrailli bir yetkili, Hamas’ın anlaşma için “acele yapmadığını” ve müzakerelerin yerini “dayatma” ile almayı tercih ettiğini ifade etti. Yetkili, bu durumun, Hamas’ın askeri kanadının liderlerinden İsmail Haniye‘nin ölümü sonrası Yahya Sinvar’ın rol değişikliği ve İsrail’in Hamas’ın müttefiklerine karşı eylemleriyle bağlantılı olduğunu aktardı.
Yetkili ayrıca, “her iki ABD yönetiminin yarattığı ivmenin” de süreci etkilediğini belirtti. “Koşullar değişmedikçe böyle bir anlaşma mümkün olamazdı” diyerek ekledi.
Biden’ın temsilcileri Netenyahu ile görüştü
12 Aralık’ta Biden’ın müzakere ekibi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile bir araya geldi. Görüşmeye Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, Orta Doğu Temsilcisi Brett McGurk ve CIA Direktörü Bill Burns katıldı. Adı gizli kalmak kaydıyla konuşan bir ABD’li yetkili, toplantının “birkaç saat” sürdüğünü ve “yeni bölgesel denge” ile “Lübnan’daki ateşkes sonrası Gazze üzerine daha yoğun müzakerelere geçiş” konularının gündeme alındığını belirtti.
Bu esnada Donald Trump, seçim zaferini ilan etmişti ve Orta Doğu’daki çatışmalar konusunda sürdürdüğü kampanya süresinde ciddi vaatlerde bulunmuştu. Trump’ın zaferinin ardından, 16 Aralık’ta BBC’ye göre, ateşkes çabaları konusunda umutlu bir Hamas yetkilisi ile görüşüldü ve müzakerelerin daha somut bir boyut kazandığı ifade edildi.
Trump, Netanyahu’ya baskı kurdu
Kasım 2023’ten bu yana yapılan tüm görüşmelere katılan bir yetkili, ABD’nin yeni başkanının danışmanının arabuluculara Trump’ın göreve başlamadan önce bir anlaşma talep ettiğini belirtmek üzere bir mesaj gönderdiğini söyledi. Trump ayrıca, Hamas’ın rehineleri serbest bırakmayı reddetmesi durumunda “büyük bir karmaşa” yaşanacağı uyarısında bulunmuştu. Ancak bir Filistinli yetkili, “Bu sefer baskı, Biden yönetiminde olduğu gibi Hamas’la sınırlı kalmayacak; Netanyahu üzerinde de etkili olacak” diye ekledi. Bununla birlikte, yine aynı yetkilinin Noel’e kadar bir anlaşmanın sağlanabileceği yönündeki tahmininin fazla olumlu olduğu anlaşıldı.
Hamas’ın rehinelerin konumu hakkında belirsizlik iddiaları
Aralık ayı boyunca müzakerelerde birçok zorluk yaşandı. İsrail, bazı yüksek profilli mahkumları serbest bırakmayacağını açıkladı; Beyaz Saray ise Hamas’ı rehine salıverme sürecine engel olmakla suçladı. Biden yönetiminden bir yetkili, “Hamas, anlaşmanın ilk aşamasında serbest bırakılacak rehinelerin listesinde anlaşmayı reddetti; bu çok temel bir mesele. Eğer listeden anlaşmazlık çıkıyorsa, söz konusu bir anlaşma olamaz” açıklamasında bulundu.
Aynı yetkili, Hamas’ın rehinelerin yerini bilmediği yönündeki iddialarının “kesinlikle gerçek dışı” olduğunu ifade etti; “Hamas rehine listesini kabul etmediği sürece müzakereleri sürdürmeyeceğiz ve masadan ayrıldık.” diye ekledi.
Hamas ise İsrail’in istediği rehine listesine beklenmedik şekilde 11 isim eklediğini iddia etti. Bu isimler yedek asker olarak tanımlandı ve bu yüzden, kadın, yaşlı ve yaralı olduğundan serbest bırakılmasına paydaşlık yapılmasının uygun olmadığını öne sürdü.
Katarlı ve Mısırlı arabulucuların süreci ilerletmeleri için kapının açık bırakılmasıyla birlikte, 3 Ocak’ta Hamas, karşılığında 110 Filistinli mahkûmun salıverilmesini önerdi ve böylece bir ilerlemenin yolları açıldı.
“Hamas bazı konularda yumuşak davrandı”
Görüşmelerin bu aşamasında Hamas, daha önce ısrarla talep ettiği iki konuda yumuşadı: İsrail güçlerinin Gazze’den ilk aşamada tamamen çekilmesi ve tam ateşkes öngörülmesi için resmi taahhüt verilmesi talebinde bulunulması.
Bu gelişmeleri karşılayan Mısırlı arabulucu, Mısır istihbaratında Filistin meseleleri üzerine çalışan Tümgeneral Ahmed Abdülhalik‘i acilen Doha’ya gönderdi. Hamas ile yapılan görüşmeler sonrası, üst kademe bir yetkilinin “acı verici tavizler” olarak nitelendirdiği bu noktaların verileceği yönünde güvenceler aldı.
Fakat 6 Ocak’ta, Filistinli bir yetkili, İsrail’in Hamas’ın 11 rehine için sunduğu öneriyi reddettiğini bildirdi. Bu gelişmelere ek olarak, Hamas BBC ve diğer medya kuruluşlarına 34 İsrailli rehinenin isim ve yaş bilgilerini içeren bir liste gönderdi. İki gün sonra, bu listedeki isimlerden birinin, Yusuf El Zayadni’nin cesedi Gazze’de bulundu.
TIKLAYIN | “Karmaşık ve zor bir operasyon” ile Gazze Şeridi’nden bir rehinenin daha cesedi çıkarıldı
Listeye dahil edilen yedek askerlerin de bulunması, Hamas’ın bu aşamada onları serbest bırakmaya istekli olduğunu gösteriyordu.
TIKLAYIN | Hamas, olası ateşkes anlaşması kapsamında serbest bırakabileceği 34 rehineyi açıkladı
Bu gelişmeler, Netanyahu’yu zora sokarak anlaşmayı kabul ettirmesi için İsrail’deki ve dünya genelindeki rehine ailelerini bir araya getirme çabası olarak yorumlandı. Aynı zamanda, Hamas’ın geri adım atmadığına dair bir işaret olarak algılandı.
Her iki taraf da aynı bina içinde “yakınlık” müzakereleri yaptı: Hamas ekibi birinci kat, İsrail ekibi ikinci kat
Doha’daki gece geç saatlere kadar süren toplantılar, müzakerelerin son döneminde yaygın bir hale geldi.
Üst düzey bir ABD’li yetkili, Hamas heyetinin birinci katta, İsrail heyetinin ise üst katta olduğunu belirtti. Arabulucular, taraflar arasında belgeler dolaştırıyordu; bunlar arasında İsrail askerinin çekilmesine ilişkin haritalar ile serbest bırakılması beklenen rehinelerle ilgili veriler bulunmaktaydı. BBC’ye konuşan bir yetkili, “Bu karmaşık bir işti, ve tüm detaylar son ana kadar netleşmedi” dedi.
Katar Başbakanı, detaylara bizzat müdahil oldu
Görüşmelerin kritik aşamalarında, taraflar Katar ve Mısır’dan üst düzey yetkililerin de bulunduğu birebir görüşmelere katıldılar. Ayrıntıları yakından takip edenler arasında Katar Başbakanı Muhammed bin Abdulrahman El Sani de yer aldı.
Müzakerelerin son dönemlerinde, iki önemli konu üzerinde çalışıldı: Hamas’ın elinde tutulan rehinelerin ve İsrail’in tutukladığı Filistinlilerin serbest bırakılmasına ilişkin listeler ile İsrail askerlerinin Gazze’den çekilmesi hususunda konumlar.
BBC’nin verdiği bilgilere göre, 9 Ocak’ta baskıların arttığı görülmüştü. Trump’ın temsilcisi Witkoff, Biden’ın temsilcisi McGurk ve Mısır istihbarat şefinin Doha’da sekiz saatlik bir müzakere oturumuna katıldığı bildirildi. Anlaşmada hala görüşülmesi gereken konuların %90’ında mutabakata varıldığı belirlenmiş ancak daha fazla tartışma yapılmasının gerektiği ifade edildi.
Trump’ın temsilcisi Witkoff, Tel Aviv’e gitti, Şabat beklenmedi
Trump’ın yeni atadığı Orta Doğu temsilcisi Steve Witkoff, Netanyahu ile görüşmek üzere Tel Aviv’e yönlendirildi. Resmi görevi henüz başlamamış olsa da, Trump’ın bu görüşmelere olan ilgisi giderek artıyordu.
Witkoff, 11 Ocak’ta İsrail’e vardığında Şabat günündeydi. Witkoff’tan, Netanyahu ile görüşmeden önce Şabat’ın bitmesini beklemesi istendi, ancak elçi geleneklere aykırı bir şekilde bunu reddederek hemen bir toplantı talep etti.
Netanyahu’nun toplantı boyunca ciddi bir baskı altında olduğu ve Trump’ın kampanyasının, İsrail hükümetinin son çekincelerini aşması adına belirleyici bir rol oynadığı belirtiliyor.
Toplantının zor geçtiği ve yeni başkanın Netanyahu’ya net mesajlar ilettiği bildirildi. Trump, anlaşmaların acilen yapılmasını bekliyordu.
Trump, golf arkadaşı işadamı Steve Witkoff’u Orta Doğu temsilcisi olarak seçmişti
Eşi benzeri görülmemiş bir ‘geçiş süreci’
Adının açıklanmasını istemeyen bir İsrailli yetkili, bu görüşmeleri değerlendirirken, “çok önemli bir oturum” ifadesini kullandı.
Witkoff, Doha’ya döndüğünde, iki ABD’li yetkilinin Amerikan diplomasisindeki “neredeyse eşi benzeri görülmemiş bir geçiş çabası” olarak adlandırdığı bir süreçte, Biden’ın elçisi McGurk ile vakit geçirdi ve görüşmelerin yapıldığı odada kalmaya devam etti.
Hamas yetkilisi Besim Naim, Al Arabiya’ya yaptığı açıklamada, bu anlaşmanın, “Başkan Trump liderliğindeki yeni yönetimin baskısı olmadan gerçekleşmesini imkansız” olduğunu ifade etti ve özellikle Witkoff’un müzakerelerdeki varlığına vurgu yaptı.
Son 72 saat
Bir anlatıma göre, müzakerelerin son 72 saati, anlaşmanın uygulanmasına dair detaylar üzerinde sürekli bir gidip gelme ile geçti.
Müzakelere ilişkin bilgi sahibi bir Filistinli yetkili, Gazze’deki rehinelerin nasıl serbest bırakılacağı ve İsrail askerlerinin geri çekilmesi üzerine düzenlemeler ve lojistik çalışmalara odaklandıklarını ifade etti.
12 Ocak’ta, konuya aşina üst düzey bir Filistinli yetkili, “Tüm yetkililerin burada aynı binada olduğunu ve bu gece belirleyici bir an yaşandığını; bir anlaşmaya yalnızca birkaç adım uzakta olduğumuzu” dile getirdi.
Son engeller
Bu toplantı altı saat sürdü, ancak daha önce olduğu gibi bir çıkmaza girdi. Bu sefer, ortaya çıkan ihtilaf, İsrail’in saldırıları neticesinde yerinden edilen Filistinlilerin kuzeye dönüş yolları üzerindeydi. İsrail, geri dönenlerin veya araçların militan ya da askeri donanımları taşımadığından emin olmak istiyordu. Ancak Hamas, bunu reddetti.
Ateşkesin uygulanmasından önce, yardım yükü taşıyan kamyonlar
Gazze’ye açılan Refah sınır kapısında sıraya girmeye başladı
Arabulucular, bunun yerine aramaların Katarlı ve Mısırlı teknik ekipler tarafından yapılmasını önerdi. Her iki taraf da öneriyi kabul etti ve bu şekilde kalan son bir çıkmaz çözülmüş oldu.
“`