İstanbul’da 5 Nisan 1996 tarihinde Türkçe-Ermenice yayın hayatına başlayan Agos gazetesinin kurucusu ve genel yayın yönetmeni Hrant Dink, 13 Şubat 2004 tarihli köşe yazısı sebebiyle “Türklüğü aşağılamak” suçlamasıyla karşı karşıya kaldı. Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde açılan dava sonucunda, Dink 7 Ekim 2005 tarihinde 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

Hrant Dink, uğradığı eleştiriler ve dava sürecindeki hedef gösterme kampanyalarının yarattığı kaygıları, Agos gazetesindeki “Ruh halimin güvercin tedirginliği” başlıklı yazısında dile getirdi. Bu yazının yayımlanmasının ardından, 19 Ocak 2007 tarihinde Şişli Halaskargazi Caddesi’nde, gazetesinin yakınlarındaki bir bankadan çıktığında, 17 yaşındaki tetikçi Ogün Samast tarafından vurularak hayatını kaybetti.

Dink’in cinayeti, kamuoyunda büyük bir infial yarattı. Samast, cinayet sonrası Samsun’a kaçmaya çalışırken yakalandı. Soruşturma kapsamına alınan Samast ve onunla birlikte cinayeti planlayan Erhan Tuncel ve Yasin Hayal’in de içinde bulunduğu 12’si tutuklu 18 sanık hakkında 20 Nisan 2007’de İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.

İLK KARAR CİNAYETTEN 4 YIL SONRA

Genişletilen soruşturma sırasında sanık sayısı 20’ye ulaştı. 25 Ekim 2010’daki duruşmada, Samast’ın dosyası 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. 25 Temmuz 2011’de “tasarlayarak öldürmek” ve “ruhsatsız silah taşımak” suçlarından 22 yıl 10 ay hapis cezası aldı. Bu karar, Yargıtay tarafından da onaylandı.

Dink cinayetinin arka planında FETÖ ile bağlantılar olduğu iddiaları duruşma sürecinde geniş yankı buldu. Dönemin savcısı Hikmet Usta, cinayeti Ergenekon terör örgütü ile ilişkilendiren bir mütalaada bulundu. Mahkeme, 17 Ocak 2012’de alınan kararın ardından dört sanığı çeşitli suçlardan ceza aldı.

Yargıtay’ın kararını 15 Mayıs 2013’te bozmasının ardından yeniden görülen davada, azmettirici Erhan Tuncel, 24 Ekim 2013’te yeniden tutuklandı.

SORUŞTURMA GENİŞLETİLDİ

Hrant Dink’in ailesi, 6 Mart 2014 tarihinde, cinayeti gerçekleştirenlerin yanında görevi ihmal eden kamu görevlileri hakkında soruşturma başlatılması için Anayasa Mahkemesine başvuruda bulundu. Dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ve diğer emniyet mensuplarına yönelik soruşturmalar da devam etti.

İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay’ın bozma kararının ardından cinayet dosyasına ilişkin yargılamasına devam etti.

KAMU GÖREVLİLERİNE DAVA

Hrant Dink’in katledilmesinden yaklaşık 8 yıl sonra, önemli kamu görevlileri hakkında yargı süreci başlatıldı. Eski İstanbul Emniyet Müdürü ile birlikte toplamda 26 kamu görevlisi hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle iddianame hazırlandı. İlk duruşma 19 Nisan 2016’da gerçekleştirildi; mahkemeye sevk edilen sanık sayısı ise 35’e çıktı.

“FETÖ’NÜN ŞİDDET İÇEREN BİR BAŞLANGIÇ EYLEMİ”

Yeni iddianamelerde, Dink cinayetinin FETÖ ile bağlantıları detaylandırılarak, cinayet sonrası yaşanan gelişmeler FETÖ’nün hükümeti devirmeye yönelik ilk adımı olarak tanımlandı. 2 Haziran 2017’de ana davayla birleştirilen yeni iddianameyle toplam sanık sayısı 85’e ulaştı.

9 SANIĞIN DOSYASI AYRILDI

Dink cinayetindeki ana davadan 9 kişinin dosyası 13 Haziran 2019’da ayrıldı. Duruşma savcısının açıklaması doğrultusunda, cinayetlerin FETÖ tarafından planlandığı belirtildi. 9 Temmuz 2019 tarihinde sanıkların hapis cezaları açıklandı.

ANA DAVADA KARAR 2021 YILINDA

Ana davada, 26 Mart 2021 tarihinde yargı kararı alınarak, tutuklu sanıkların cezası belirlendi. Kararların ardından Dink ailesi, verilen cezaları yetersiz bulup itiraz etti. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi, itirazları değerlendirerek süreci Yargıtay’a gönderdi.

YARGITAY KARARI

Yargıtay, 21 Haziran 2023’te gerekli incelemeleri tamamladı ve bir dizi cezanın onanmasına karar verdi. Ortaya konan kararlarda, cinayetin FETÖ’nün bir eylemi olduğuna dair önemli tespitler yapıldı.

CUMHURBAŞKANLIĞI DA MÜDAHİL OLDU

Dink cinayeti ana davası, Cumhurbaşkanlığı’nın da dahil olmasıyla daha da önemli bir boyuta taşındı. 1 Kasım 2023’te duruşmaya katılma talepleri kabul edildi, bu süreçte Dink ailesi avukatlarından biri hayatını kaybetti.

Ayrıca, mahkeme yeni iddianameler hazırlayarak yargı sürecini sürdürüyor. Dink cinayeti ve sonuçlarıyla ilgili davaların seyri, hem kamuoyunu hem de hukuk camiasını yakından ilgilendirmeye devam ediyor.